aborjinler

Aborjinler: Avustralya’nın Bilge İnsanları

Yaşamları, doğaya duydukları büyük saygı, güçlü şifa yöntemleri, totemleri ve danslarıyla kültürün adı: Aborjinler.

Kitaplıkta tesadüfen denk geldiğim bir kitabın bakış açımı bu denli genişleteceğini düşünmemiştim. Kitabı elime aldığım ilk andan itibaren bunun bir başucu kitabı olduğuna emin olmuştum. Marlo Morgan’ın “Bir Çift Yürek” kitabı Aborjinleri ve onların hayatı nasıl yaşadığını anlamamız noktasında bizler için önemli bir kaynak. Bizzat Avustralya’ya giderek bu hayatı yerinde gören Marlo Morgan’ın satırları, biz okuyucularını da ruhsal bir yolculuğa sürüklüyor. 50 bin yıldır Avustralya topraklarında yaşayan Aborjinler kimi kaşifler tarafından vahşi, dağınık bir yaşam süren halk olarak tanımlansalar da onların yaşamlarındaki her bir unsur bilgelik taşıyor. Dilerseniz şimdi onları daha yakından tanıyalım.

aborjinler

TEŞEKKÜR

Evrendeki her şeyin bir varoluş nedeni olduğuna inanan Aborjinler, hiçbir şeyin rastlantısal olmadığına, var olan bir kum tanesinin dahi evrende bir amaca hizmet ettiğine inanırlardı. Her sabah toplanarak yaptıkları dualar doğaya ve nimetlerine teşekkür amaçlı yapılırdı. Aborjinler yaşamları boyunca tarım yapmamışlardır. Kimi zaman avlanarak kimi zaman da doğanın onlara sunduğu yiyecekleri yiyerek yaşamlarını devam ettirmişlerdir. Fakat bunu, diğer canlıların da bu yiyeceklerden faydalanacağı bilinciyle, yalnızca ihtiyaçları kadarını almışlardır. Ayrıca onlara göre hayvanların var olma nedeni de insanları beslemek değildir ama ihtiyaç duyulduğu zamanlarda hayvanlar besin olarak yenebilirdi.

İZ SÜRÜCÜLER

Aborjinlerin gözlemleri ve doğayı anlamlandırma biçimleri de bir o kadar farklı. Aborjin kabile üyeleri doğadaki izleri sürerek oradan geçen canlıların hızına, sağlıklı olup olmadığına kadar en ince detayları gözlemleyip algılayabiliyorlardı.

ZİHNİN GÜCÜ

Konuşmak yürek ve akılla yapılan bir iştir. Sesler ise yalnızca düşünceyi dışarı aktarmanın bir yoludur. Aborjinlerin kullandıkları iletişim yöntemi de elbette yalnızca sözlü değildi. Günümüzde dahi anlamlandırmakta güçlük çektiğimiz, zihnin sınırlarını zorlayan telepati gücünü kullanıyorlardı. Bu gücü yalnızca aklında ve kalbinde saklayacak bir şeyi olmayan insanlar yapabilirdi. İşte zihin, doğa gibi tüm çıplaklığı ve arınmışlığıyla birleştiğinde bir iletişim ağı oluşturuyordu.

TINILARIN İÇİNDEKİ ŞİFA

Her bir Aborjin kabile üyesi müziğin iyileştirici gücüne inanıyordu. Yaralanan, hasta olan herkese, şarkılarını söyleyerek tedavi uyguluyorlardı. Müziği yapacakları enstrümanları da yine doğadaki dallardan, çekirdeklerini ayıkladıkları bitkilerden ve derilerden elde ediyorlardı. Müziğini yapan sanatçı gün sonu doğadan aldığı her şeyi ona geri veriyordu. Çünkü onlara göre müzik insanın içindeydi. Bir müzisyen enstrümansız da olabilirdi. İşin esas sırrı bunu tüm bedeniyle hisseden tınıların gücüydü.

aborjinler

SONSUZ SAYGI

Onlar kendileri gibi bir yaşam süren sürmeyen herkese sonsuz saygı besliyorlardı. Kendilerinden olmayan insanların mezarlarını onarıp kutsayacak kadar yüce bir gönüle sahiplerdi. Şu an bizler “özel günler” adı altında her gün ayrı bir sahteliğe maruz kalırken onlar tam 50 bin yıl önce, bir önceki yıldan daha bilge olmayı kutluyorlardı. Boyunlarına takılan zincirler, yaşadıkları büyük soykırımlar, yapılan büyük işkenceler onların kalbini ve zihnini hiçbir zaman kirletmedi. Tüm Aborjinlerin anısına, onlara sonsuz saygı duyuyor ve bilgeliği kutluyorum…

Yazımızda aborjinlerden genel olarak bahsetmenin yanı sıra aborjinler kimdir gibi detaylara da değindik. Soru, öneri ve görüşleriniz için bana iletişim sayfasındaki mailimden ulaşabilirsiniz. Sağlıcakla kalın.

2 Comments

  1. Ruhsal olarak gelişmiş varlıklar Aborjinler. Ruhumla ruhlarını selamlıyor, onları sevgiyle onurlandırıyorum ??❤️

    Bilgi paylaşımı için teşekkür ediyorum . Sizi de sevgiyle onurlandırıyorum ??❤️

Leave a Reply